SIYASET KURUMUNDAN BEKLENTİLERİMİZ

Ekim 7, 2024 - 00:43
 0  21
SIYASET KURUMUNDAN BEKLENTİLERİMİZ

Sayın Milletvekilimiz, Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası ile Fırat Kalkınma Ajansı tarafından organize edilen ve İlimizdeki sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen “Elazığ Kalkınma Kurultayı” 29 Kasım 2014 tarihinde 344 maddeden oluşan eylem planı ile sonuçlanmıştır.

Çok yoğun bir emeğin ürünü olan bu çalışmanın, ilimiz kalkınma ve gelişmesine katkı sağlaması ve yerel kalkınma adına ülkemiz için bir model oluşturması için aşağıda imzaları bulunan Sivil Toplum Kuruluşları olarak, zatıâlinizden devletin atması gereken adımlar noktasında katkı beklemektedir.

Yakın bir tarihte değişiklik yapılacağı öngörülen Teşvik Kanunu’ndan, ilimizin en iyi şekilde faydalanması, daralan Devlet imkanlarına alternatif olarak özel sektörün canlandırılması ve yeni / eski yatırımcıların devlet teşviklerinden en üst seviyede faydalanabilmesi için lobi çalışmalarının bir an önce başlatılması gerekmektedir.

Teşvik Kanunu’nun ilimiz lehine sonuçlandırılması ile ilgili yapacağınız her çalışmada Sivil Toplum Örgütleri olarak yanınızda ve her ihtiyaç duyduğunuzda emrinizde olmayı görev telakki ederek;

Kamuoyu ile de paylaştığımız konunun ayrıntılarını takdirlerinize arz ederiz.

 

Sayın Basın Mensupları ve Çok Değerli Elazığ Kamuoyu;

1970’li yılların Elazığ’ını dönemin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tanımlarken, sahip olduğu potansiyeller ve jeopolitik konumu nedeniyle ülkemizin 10 cazibe merkezinden biri olarak raporlamış ve çevresi ile birlikte büyümesini de buna göre öngörmüştür.

Sonraki Kalkınma Planlarında da bu durum devam etmiş ve Elazığ 10. Kalkınma Planında da Cazibe Merkezi olarak işaretlenmiştir.

1970’den, 2010 yılına kadar Devletimizin profesyonel kuruluşlarınca Elazığ’a biçilen rolün sahiplenilmesi ve bugün tüm şehrin arkasında ısrarla durması gereken bir hadisedir.

Elazığ’da da zaman zaman bu paralelde kalkınma hamleleri yapılmış ve bazı dönemlerde başarılı sonuçlar alınmıştır.

Hatırlayacak olursak; DAP çalışmaları, 1. Elazığ Ekonomi Kurultayı, Elazığ Kümelenme Çalışmaları, Elazığ Buluşuyor Projesi, Elazığ Lobi Çalıştayları, Elazığ Tanıtım Günleri, Elazığ İlinin İktisadi Gelişmesi Konferansı, Kalkınma Kurultayı bunlardan öne çıkanlar olup, hepsinin temel hedefi Elazığ’ın kalkınma ve gelişmesini sağlamak, sorunları tespit edip çözümler getirmektir.

Biz Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Elazığ’da yaşayan vatandaşlar olarak; bu tür Kalkınma hamlelerinden, sürdürülebilir ekonomik büyüme, kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması, işsizlik sorununa çözüm olması, yaşanabilir iller sıralamasında Elazığ’ın ülkemizde ilk 10 il arasında yer alması, bölgenin ve ülkemizin önemli çekim merkezlerinden biri olması, çevreye saygılı modern bir şehir, rekabet kabiliyeti yüksek ve insan kaynağının değerinin bilinmesi sonucunu bekliyoruz.

Sayın Basın Mensupları, Değerli Elazığ Kamuoyu;

Bu beklentilerimizin karşılanması ve bu hedeflere ulaşılması noktasında, ulusal veya uluslar arası marka bir firmanın ya da bir yatırımcının kapısı çalınırken, öncelikle “yatırım dostu” bir ortamın oluşturulmuş olması gereklidir.

Oysa bugünkü Elazığ’a istisnalar hariç, profesyonel bir yatırımcıdan çok, memleket sevdası ile ancak sermayesini risk edecek yatırımcılar gelmektedir.

“Yatırım dostu” ortam sözde değil, ortaya konulan profesyonel eylemlerle karşılık bulmalıdır ve bu eylemi Siyaset Kurumu ve temsilcileri Milletvekilleri takip ederek sonuçlandırmalıdır.

Bunlar sıralanacak olursa;

1. YENİ TEŞVİK YASASINDA ELAZIĞ’IN 6. BÖLGE veya EN ÜST BÖLGEDE YER ALMASININ SAĞLANMASI

İlimizin en önemli sorunu “Yeni Teşvik Yasasıdır.”

Yeni Teşvik Yasası çerçevesinde şu an 4. Bölgede yer alan Elazığ;

– Sektör kısıtı,

– Destekleme süresi,

– SGK işveren payı,

– Yatırıma katkı oranı,

– Vergi indirim oranı,

– Faiz destek oranı,

– Asgari yatırım tutarı üst sınır şartı gibi maddelerden olumsuz yönde etkilenmektedir.

Tüm bunlarla birlikte 4. Bölgede yer alan Elazığ; Afyonkarahisar, Düzce, Kütahya, Rize ve Hatay ile yarışmaktadır. Yine 5. Bölgede yer alan iller arasında bulunan; Kahramanmaraş, Kilis, Ordu ve Osmaniye gibi iller ise Elazığ’dan çok daha önemli avantajlara sahip olup, yatırımcılar doğal olarak bu illeri tercih etmektedirler.

Elazığ’ın 2010-2011 döneminde, bugünkü 6. Bölge statüsünde olan ilimize bakıldığında, yatırımların zirve yaptığı görülmektedir. Bu dönemde uygun altyapı ile Elazığ kısa bir zaman diliminde, 122 yeni önemli yatırım kazanmıştır.

Tablo 1. Yıllara Göre Elazığ’a Yapılan Yatırımlar

 

Yıllar Belge Adedi Öngörülen İstihdam Yatırım Tutarı (Milyon TL) Yerli Yatırım Yabancı Yatırım

2001 25 641 23 23 2

2002 4 277 41 3 1

2003 6 139 3 6 0

2004 12 209 8 12 0

2005 25 1095 99 25 0

2006 10 358 15 10 0

2007 18 412 43 18 0

2008 23 594 125 22 1

2009 21 317 92 21 0

2010 74 1053 238 71 3

2011 48 1069 1497 47 1

2012 31 567 125 29 2

2013 33 993 383 32 1

2014 21 288 125 19 2

TOPLAM 351 8.012 2.817 338 13

 

Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Raporunda belge sayısı, yatırım tutarı ve istihdam oranlarına bakıldığında, 2012 yılında yayınlanan ve Elazığ’ın 6. Bölgede olması gerekirken, 4. Bölgede yer aldığı yeni uygulamanın ilimiz ekonomi ve sanayisini geriye götürdüğü açıkça görülmektedir.

Dolayısı ile Teşvik Yasası’nın yeniden düzenlenmesi ilin sanayileşmesi açısından olmazsa olmazıdır.

Kalkınma Kurultaylarında öngörülen eylem planlarının tümü gerçekleşse bile, teşvik yasasının bu hali olduğu sürece yatırımcı gelmeyecek, Elazığ’ın kaynaklarının ekonomiye kazandırılabileceğini ve yatırımların artacağını ısrar etmek gerçekçi olmayacaktır.

Siyaset kurumundan ve dolayısıyla Milletvekillerinden beklentimiz; Teşvik Yasası yeniden düzenlenmeli ve hakkımız olan 6. Bölgeye alınarak sektör çeşitliliği yeniden oluşturulmalıdır.

“Yatırım dostu” ortamın hayat bulması noktasında oldukça önem taşıyan Teşvik Yasası ile birlikte, Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak, Siyaset Kurumunun, dolayısıyla Kamu Kurumlarının sağlaması gereken şu altyapıların da mutlak suretle ve ivedilikle oluşturulmasının gerekliliğine inanmaktayız.

2. BEDELSİZ ARSA TAHSİSLERİNDE BÜROKRATİK ENGELLERİN KALDIRILMASI:

Bugün hiçbir kuruluşun elinde, Elazığ’daki hazineye ait arsaların kullanım amaçlarına göre parselasyon çalışmasının yapıldığını gösteren bir harita yoktur.

Milli Emlak Müdürlüğü, bedelsiz verilecek hazine arsasını yatırımcının bulmasını ve müracaat etmesini istemektedir. Yatırımcı uzun araştırmalar neticesinde bedelsiz arsa bulsa bile, bürokratik işlemlerin çokluğu ve yaşanan zorlu süreç yatırımcının caymasına ve yatırımdan vazgeçmesine neden olmaktadır.

2013 yılında hazırlanan 1/100.000 ölçekle Çevre Planı Düzeni çalışmasında da bu konuyu gündeme getirmemize rağmen, herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır.

Milletvekillerinden beklentimiz, konunun takipçisi olmaları, yasal ve bürokratik engellerin bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.

3. SERBEST BÖLGE KURULMASI:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, 2015 ve sonrasında ülkemizde yeni “Serbest Bölgeler” kurulması hususunda bir kanaat oluşmuş ve bu yeni bölgelerin batıda arsa sıkıntısı nedeniyle iç ve doğu bölgelerine yapılması öngörülmüştür.

Bu fırsatın çok iyi değerlendirilip, Elazığ, Malatya, Bingöl, Tunceli başta olmak üzere diğer yakın illerin de yararlanabileceği bir serbest bölgenin Elazığ’da kurulması için, siyaset kurumu ve Milletvekilleri acil çalışmalar başlatmalıdır.

4. SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM ALTYAPISININ ARTIRILMASI:

Kalkınma Kurultayında genel olarak 3 odak sektörden biri olarak değerlendirilen Su Ürünleri Sanayinin gelişmesi için, bugün en önemli problem, su ürünleri yetiştiriciliği yapılan ve yapılabilecek sulak alanlara yol ve elektrik gibi altyapıların olmamasıdır.

Yatırımcı için yatırım maliyetinden fazla olan altyapı için bu harcamayı yapmak risk oluşturmakta ve işletme sermayesinin bu alanda harcanacağı için yatırımdan vazgeçmesine neden olmaktadır.

Kalkınma Kurultayları ile 2023 yılında hedeflenen 50 bin ton balık üretimine ulaşmak isteniyor ise öncelikle bu altyapı sorununun siyaset kurumu tarafından acilen çözülmesi ve Milletvekilleri tarafından yasal ve bürokratik engeller kaldırılmalıdır.

5. KANATLI HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜN CANLANDIRILMASI:

Elazığ’da kanatlı hayvancılık ile ilgili Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu (TKDK) destekleri ve ulusal marka bir firmanın gelmesi ile yeni bir dönem başlamıştır.

Elazığ kanatlı hayvancılıkta bölgemizin en önemli illerinden biri olma yolunda hızlı ve sevindirici bir gelişim içerisindedir.

Bu sektörün önümüzdeki dönemde çok daha büyük boyutlara ulaşması ve TKDK desteklerinin en üst seviyede kullanılabilmesi için, çok ivedi olarak çevreyi ve doğal yapıyı bozmayacak şekilde uygun yatırım alanları belirlenmeli ve bu alanlar yatırımcılara bedelsiz olarak tahsis edilmeli, siyaset kurumu ve Milletvekilleri tıkanıklığı çözecek tedbirler almalıdır.

6. CAZİBE MERKEZLERİ YAKLAŞIMI:

“Cazibe Merkezleri” yaklaşımı, 2007 yılında Kalkınma Bakanlığı tarafından 9. Kalkınma Planı çerçevesinde geliştirilmiş ve 10. Kalkınma Planında da mevcudiyetini muhafaza etmiştir.

Bu yaklaşım, ülkemizde tüm kaynakların etkin kullanılarak, belirli çekim merkezlerinde yatırımların artırılması ve çevre illerin ve bölgelerin bu yatırımlar ile birlikte yaratılan refahtan faydalandırılmalarını hedeflemektedir.

10. Kalkınma Planında Ülkemizdeki Cazibe Merkezlerinden biri olarak belirlenen Elazığ’a 2010 yılından beri maalesef herhangi bir kaynak aktarımı olmamıştır.

Bu konunun seçim sonunda acilen ele alınması ve Milletvekilleri tarafından siyasi takibinin yapılması önem arz etmektedir.

7. KALKINMA AJANSLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ:

Bölgemizin kalkınma ve gelişmesi açısından son derece önemsenen ve tüm kesimlerin büyük beklentileri bulunduğu Kalkınma Ajanslarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve yetki/sorumluluklarının artırılması son derece önemli bir çalışma olacaktır.

Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl illerine hizmet vermekte olan Fırat Kalkınma Ajansı’nın, kuruluşundan bugüne kadar Elazığ için kullandırmış olduğu kaynak yaklaşık 11 milyon TL civarındadır.

Yeni yatırım yapacak, yatırımını büyütecek, ihracat yapacak işletmeler ve yatırımcılar tarafından FKA’ya bugüne kadar yüzlerce proje teklifi sunulmuş olmasına rağmen, Ajans bütçe imkanları doğrultusunda bu taleplerin ancak yüzde 7-10’unu karşılayabilmiştir.

Ajansların “Tek Adım Yatırım Danışma Ofisi” gibi çok önemli bir hizmet sunumu yapması ve aynı zamanda da talepleri karşılayabilecek yeterli kaynağa sahip olması gerekmektedir.

Bu konu, seçimler sonrasında mutlaka ele alınması gereken konulardan birisidir ve Milletvekillerimize görev sorumluluklar düşmektedir.

8. SULAMA PROJELERİNİN TAMAMLANMASI:

Elazığ ilinin bugün en önemli ekonomik gelir kaynağını bitkisel üretim oluşturmaktadır. Bu sektörün katma değeri yüksek yatırımlara dönmesi noktasında özellikle üretim miktarlarının artırılması önem taşımaktadır. Bunun için de sulanabilir arazilerin bir an evvel sulu tarıma kavuşturulması gerekmektedir.

Elazığ ilinin sulanabilir arazi varlığı toplamı 232.440 hektar olmasına rağmen, bu alanın ancak 137.273 hektarı sulanmaktadır.

Sürdürülebilir bir tarım ve ekonomi için, ilin mevcut sulanabilir arazilerinin kapalı sistem modern sulama sistemi ile kapasitesinin artırılması gerekmekte ve arazi toplulaştırma çalışmasının il geneline yayılarak 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması önem taşımaktadır.

ULUOVA gibi yeni sulama projelerinin gerçekleşmesine acil ihtiyaç olmakla birlikte, halen yapımları devam eden ve 1000 hektar üzerindeki şu projelerin tamamlanması beklenmektedir.

Tablo 2. Tamamlanması Beklenen Sulama Projeleri

 

ADI İLİ İLÇESİ NET SULANACAK ALAN (ha)

ELAZIĞ KANATLI SULAMASI ELAZIĞ PALU 4911

KUZOVA POMPAJ SULAMASI I.KISIM ELAZIĞ MERKEZ 4783

BALTAŞI SULAMASI ELAZIĞ PALU 4367

HATUNKÖY SULAMASI ELAZIĞ SİVRİCE 3554

GÜLÇATI SULAMASI ELAZIĞ KOVANCILAR 2505

SERİNCE SULAMASI ELAZIĞ SERİNCE 1406

AĞIN SULAMASI ELAZIĞ AĞIN 1129

 

Milletvekillerimizden beklentimiz, mevcut projelerin bir an önce hayata geçirilmesi ve yeni ihtiyaç projelerinin desteklenmesidir.

 

9. KAMU YATIRIMLARI

DPT’ye göre Ülkemizin 10 Cazibe Merkezi ve 16 Büyüme Merkezinden biri olan Elazığ, son 5 yılda çevresindeki illeri de kalkındıracak şekilde kamu yatırımlarından hak ettiği ödeneği alamamıştır.

Kamu yatırımları DPT verilerine göre ilgili bakanlıkça kullandırılıyor ise, Elazığ’ın TRB1 illerinde en fazla ödeneğin geldiği il olması gerekmektedir.

Nüfusa göre bu ödenek sağlanıyor ise, o zaman Malatya’dan sonra Elazığ’ın en fazla destek almış olması gerekmektedir.

Ancak Kalkınma Bakanlığı verileri incelendiğinde, Bakan çıkarmış olan İllerin bu avantajı kullandığı ve kamu ödeneklerinden aslan payını aldıkları görülmektedir.

Dolayısı ile “Cazibe Merkezi ve Büyüme Merkezi” mantığının kamu ödenekleriyle uyuşmadığı açıkça görülmektedir.

Kamu yatırımları noktasında alması gereken payı alamayan ve Cazibe Merkezi şartlarını oluşturamayan bir ilde Kalkınma hedefleri belirlense bile, herhangi bir olumlu sonuç elde edilemeyecektir.

 

Tablo 3. Kalkınma Bakanlığınca Yayınlanan 2010 – 2014 Yılları Kamu Yatırım Tahsislerinin İllere Göre Dağılımı

(Cari Fiyatlarla Bin TL)

TRB1 İLLERİ 2010 2011 2012 2013 2014 TOPLAM

Elazığ 85 849 198 831 149 298 252 827 213 056 899.861

Malatya 167 436 180 375 165 238 209 553 352 331 1.074.933

Bingöl 178 301 273 462 169 863 398 614 439 517 1.459.757

Tunceli 46 364 56 666 52 911 62 163 72 962 291.066

Siyaset kurumu, Kamu yatırımlarının eşit ve adaletli dağılımının sağlanması için acilen çalışma başlatmalıdır.

 

Sayın Basın Mensupları, Değerli Elazığ Kamuoyu;

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak hazırladığımız bu rapor çerçevesinde ortak bir metin oluşturulmalı ve yukarıdaki ekonomik çözümler Siyasi Muhataplarına ulaştırılarak “Yasal Problemlerin çözümü ve Kamu Yatırımlarının Sağlanması” için Siyaset Kurumundan destek talebinde bulunulmalıdır.

Şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum ki, bu çalışmada belirtilen ekonomik ve ticari altyapının devlet eliyle sağlanmaması ve Siyaset kurumunun aktif çalışmaması halinde, bu şehir 5 yıl sonra yine aynı konuları konuşmaya ve yeni Kalkınma Planları yapmaya bu maalesef devam edecektir.

Şehrimizin bir 5 yılının daha heba olmaması adına “Yeniden Elazığ” yaklaşımıyla, eskiden olduğu gibi, Bölgede cazibe Merkezi, Doğunun Paris’i olabilmek için, iktidara gelecek partilerin, siyaset kurumu ve bürokrasisinin, şehrimizin önünü açacak bu yasal düzenlemeleri hayata geçirecek hamleleri yapacağına inanıyoruz.

Mevcut işletmelerin rahat bir nefes alacağı, yeni yatırımcıların şehrimize gelerek iş ve istihdam alanları oluşturacağı bu yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için, siyasetçilerimiz kamuoyuna söz vermesini talep ediyoruz.

Bu temenni ve başarı dilekleri ile tüm Elazığ kamuoyuna saygılarımızı sunuyoruz.

 

 

Doç. Dr. Bilal ÇOBAN

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow